Erken Doğum

    Hamileliğin, 40 hafta sürmesi gerekirken 37. haftadan önce sonlanması, erken doğum olarak ifade edilir. Erken doğum sıklığı toplumda %10-12 kadardır. Yazımızın devamında erken doğum nedeni, belirtileri ve risk faktörleri ile ilgili detaylı bilgi bulabilirsiniz. Erken doğum hakkında daha ayrıntılı bilgi almak için Op. Dr. Övgü Doğan ile iletişime geçebilir, randevu alabilirsiniz.

    Erken Doğum Nedir?

    Gebeliğin, 20 ila 37 haftalar arasında sonlanmasına erken doğum denir. Bu süre içerisinde doğan bebekler prematüre olarak ifade edilir. Dış dünyada yaşayacak düzeye gelmeden doğan bu bebekler, çoğu zaman yoğun bakıma alınarak gözetim altında tutulur. Yeni doğan yoğun bakım ünitesinde tutulan bebeklerin, gelişimini kuvözde tamamlaması sağlanır. Bebeklerin kuvözde kalma süresi genel sağlık durumuna ve gelişimine bağlı olarak değişiklik gösterir.

    Erken Doğuma Neden Olan Risk Faktörleri Nelerdir?

    Gebeliklerin yaklaşık olarak %12’sinin erken doğumla sonlandığı görülmüştür. Hamileliğin 40 hafta öncesinde sonlanmasına neden olan risk faktörleri şu şekilde sıralanabilir:

    • Hamileliğin sonlarına doğru idrar yolunda ve vajinada enfeksiyon oluşumu
    • Birden fazla fetüs (çoğul gebelik)
    • Polihidramnios (amniyon sıvısının miktarının fazla olması)
    • Uterusta yapısal anormallikler, myom varlığı
    • Vajinal kanamalar
    • Şeker hastalığı
    • Annede sistemik hastalıklar (diabet, hipertransiyon gibi)
    • Gebelik öyküsünde bulunan erken doğum
    • Anne adayının yaşının 18’den küçük, 35’ten büyük olması
    • Gebenin kilosunun ideal kilodan fazla veya az olması
    • Yoğun ve stresli çalışma temposu
    • Önceki hamileliğin üzerinden bir yıldan az süre geçmiş olması
    • Tütün, alkol tüketimi ve uyuşturucu madde kullanımı bebeğin rahme tutunmasını olanaksızlaştırarak erken doğuma neden olabilir.

    Yüksek Risk Taşımayan Gebeler de Erken Doğum Yapabilir Mi?

    Herhangi bir risk taşımasa da gebelikte erken doğum riski vardır, maalesef erken doğumun tüm nedenleri bilinmemektedir. Bu nedenle gebelikte düzenli takip ve gerekli tetkiklerin yapılması önem taşımaktadır.

    Erken Doğum Riskini Azaltmak Mümkün Müdür?

    • Gebelik sürecini düzenli doktor kontrolünde geçirmek
    • Tütün, alkol tüketimi ve uyuşturucu madde kullanımının bırakılması
    • Fiziksel güce dayalı ve yoğun tempolu işlerden kaçınmak
    • Temizlik malzemeleri dahil kimyasal içerikli ürünleri kullanmamak
    • Gebelikte beslenme planına sadık kalmak
    • Yeterli miktarda günlük su tüketimini aksatmamak
    • Ateşli veya enfeksiyonel bir hastalığa yakalanmamak için dikkatli davranmak
    • Bir önceki gebelikten sonra en az 1 yıl hamile kalmamaya dikkat etmek
    • Tüp bebekle oluşan hamileliklerde çoklu gebelik oluşumundan kaçınmak

    Erken Doğum Belirtileri Nelerdir?

    • 10 dakika aralıklar ile bir veya birden fazla hissedilen ve yoğunluğu artan kasılmalar
    • Sırt ve bel bölgesinde sürekli devam eden şiddetli ağrılar
    • Karnın alt bölgesinde regl sancısı veya gaz sancısını andıran şiddetli ağrı ve kramplar
    • Vajina ve pelvis bölgelerinde baskı hissi
    • Halk arasında su gelmesi olarak bilinen vajinal yoldan sıvı akması veya damla şeklinde gelmesi
    • Sulu, kanlı veya mukus benzeri vajinadan gelen akıntılar
    • Her türlü görülen vajinal kanamalar
    • Bulantı, kusma ve ishal gibi semptomlar doğum belirtileri arasında yer alır.

    Erken Doğum Önceden Tahmin Edilebilir Mi?

    Erken doğumun önceden tahmin edilmesi zordur. Ancak rahim ağzında muayene ile tespit edilen  değişiklikler, ultrasonografi ile rahim ağzı uzunluğu ölçümü, gebenin ağrılarının sıklığı ve şiddeti, anne kanı ve amniyon mayii içindeki biyokimyasal olarak tespit edilebilen belirteçler tespitte kullanılabilir.

    Yukarıdaki semptomları gösteren anne adaylarının vakit kaybetmeden bir kadın doğum uzmanına başvurmaları önerilir. Erken doğum şüphesi için Op. Dr. Övgü Doğan ile iletişime geçebilir, randevu alabilirsiniz.

    Ne Zaman Hastaneye Gidilmelidir?

    Gebelik sürecinde, Braxton Hicks olarak adlandırılan yalancı kasılmalar, doğum sancısına benzer kasılmalar görülebilir. Bu nedenle, gebenin yalancı sancı ile doğum sancısını ayırt edebilmesi büyük bir öneme sahiptir. Yaşanan bu kasılmalar pozisyonun değiştirilmesine karşın azalma göstermiyorsa, kısa aralıklarla ve  şiddetliyse dikkatli olunmalıdır. Anne adayının hissettiği kasılmalar uzun süreli, düzenli, giderek şiddetleniyorsa doğum sancısının başladığı anlamına gelir. Bu durumda kişi vakit kaybetmeden doktoruyla iletişime geçmelidir. Tüm bu belirtilere ek olarak vajinadan su gelmesi halinde hemen en yakın sağlık kuruluşuna gidilmelidir.

    Call Now Button